Kölsch

KOMPAKT / DK

  • Cumartesi 07 00:30 - 02:30

    Sónar by Night - SonarClub by %100 Music

Danimarkalı Native Rune Reilly Kölsch nam-ı diğer Kölsch, Kompakt’ı kendini ait hissettiği kurum olarak tanımlıyor. Kölsch LP’si “”1977”yi 2013 yılında yayınladı ve alışılmadık teknikler denediği, türü yeniden tanımladığı müzik çizgisinde yeni bir adım attı. Ünlü sanatçının duygularınızı esir alan, melodik bir akışa sahip eserleri techno prodüksüyonunun kurallarını yeniden tanımlaya devam ediyor. Yakın dönemde uzun zamandır beklenen albümü 1983 ile Kompakt’a geri dönen Kölsch’ün bu albümü adeta technonun ustasından verilen bir masterclass niteliği taşıyor. Sanatçının kişisel projesi olan Kölsch, Rune’un sonik ses manzaralarıyla hayatını anlattığı bir spektruma dönüştü.
Doğduğu yılı ve ilham aldığı kültürel mirasını yansıtan Rune’un ilk albümü “1977” Loreley, Opa, Oma and Goldfisch gibi zamansız parçalarla doluydu. Rune, bu dönemi şu sözlerle tanımlıyor: “Yarı İrlandalı, yarı Alman bir çocuk olarak Danimarka’da yaşıyordum. Benim için çok karmaşık bir dönemdi.” Kopenhag’da bulunan anarşik hippie bir komünite olan Christiania’da yaşayan ve yazlarını Almanya’da yaşayan büyükanne ve büyükbabasının yanında yaz okuluna giderek geçiriyordu Rune. Ona göre, “1977” çocukken onu şekillendiren hayatın kalıntılarından oluşuyordu, o dönemde zihnini oyalayan konseptlerden, fikirlerden bahsediyordu. “1977” de yansıtılan duyguların bir teselli olduğunu ve hayallerinde yarattığı dünyadan esinlendiğini söyleyen sanatçıya göre, “1983”se  bir yolculuğu yansıtıyordu; 6 yaşında ilk Avrupa’ya gidişini notalara dökmüştü.
Duygularını açık bir şekilde yansıtırken yolculuğunuysa heyecanlı ve görülmeye değer bir forma döküyor Kölsch. Rune Danimarka’dan Fransa’nın güneyine uzanan Avrupa yolculuğunu “soğuk kış rüzgarlarından bahara, oradan da yaza” yolculuk şeklinde tanımlıyor. Yüksek bir performansla müzik üretmeye devam eden Kölsch, BBC Radio 1 dinleyenleri için Pete Tong’a Essential Mix yaptı. İbiza’da bulunan Space Terrace’da da çalan sanatçıya göre bu 1999 yılında İbiza’ya gittiğinden beri hayalini kurduğu bir şeydi. Dünya sahnelerini domine etmeye devam eden Kölsch, Avustralya turunda, Güney Amerika turunda ve İbiza performanslarında sahneye çıktı. Radio 1 DJ’i Annie Mac sanatçıya olan desteğini şu kelimelerle ifade ediyor: “Söz konusu piyano ve house müzik olduğunda bu adam adeta bir kral. Bir şekilde duygularınızı yerle bir etmeyi başarıyor.” Müzik spektrumundaki keşfine devam eden sanatçı, aynı zamanda Coldplay’in ünlü hiti “A Sky Full of Stars” a yaptığı remixle de tanınıyor. “1983” albümünün uzun zamandır yapım aşamasında olduğunu söyleyen Rune, sonuçta elde ettikleri elegant, dinleyiciyi içine çeken, duyguları coşturan eserle dinleyicilere bir müzik ziyafeti sunuyor. 
Klasik kompozisyonun modern prodüksiyonla harmanlandığı,  Gregor Schwellenbach'ın duygulara hitap eden orkestral tınılarının beatleri taşıyan perküsyona eşlik ettiği eserde techno spektrumuna senfonik sesler karışıyor. Son parça olan “Papageno”, ismini “Sihirli Fülüt” oyunundaki ana karakterden alıyor, Rune’un oyunu izlerken hissettiği duyguları yansıtıyor. “Alman üst ve orta sınıfının” sahneyi izlemek yerine ona, “toplumlarının bir parçası olarak onaylamadıkları bu küçük, hippie çocuğa” bakışını anlatıyor. Waa Industry’nin melankolik vokallerle desteklediği parça “1983” albümünün sunduğu katartik deneyime dokunaklı bir son çiziyor.